Bilgilendirme: Yeni çıkan yazıları sadece twitter üzerinden duyuruyorum.Yazılarımı takip etmek için yapmanız gereken şey: https://twitter.com/kaanozcinaradresine gelmek. Tarih 13.07.2008. Katalan kulübü San Cristobal de Terrassa kuruluşunun 50. yılını kutlamak için bir organizasyon düzenliyor.
Cuma gecesi 00:00'da başlayan bu organizasyon Pazar günü saat 14:00'de sona ermiştir.
880 oyuncunun (83'ü kadın) katıldığı maç tam tamına 50 saat sürüyor. Maçta 447 gol atılıyor. 240-207 sonuçlanıyor. Beyaz formalı takım kazanıyor.
7 hakem görev almış.
Guinness Rekorlar Kitabı'na girmiştir. Bundan önceki rekor 46 saatlik bir maçla Arjantin'de gerçeklemiştir.
Bilgilendirme: Yeni çıkan yazıları sadece twitter üzerinden duyuruyorum.Yazılarımı takip etmek için yapmanız gereken şey: https://twitter.com/kaanozcinaradresine gelmek. Wenger takımın başına 1996'nın başında geçti. Yıl 2014 hala devam ediyor. Yakında 20 yıl olacak. Wenger Arsenal'ini hepimiz biliyoruz. Peki Arsenal Wenger'den öncesi nasıldı ? Gelin göz atalım.. 1994-95 sezonunu 12. bitiren Arsenal, UEFA'da ise final oynayıp Real Zaragoza'ya kaybetmişti. Yeni sezonda sadece ligde mücadele edecek olan Arsenal, Stefan Schwarz ve Kevin Campbell ile yolları ayırmıştı. Onların yerine Sampdoria'dan David Platt ve Inter'den Dennis Bergkamp transfer edilmişti. Bu transferlerden sonra taraftarlar yeni sezon için bir hayli ümitlenmişti.
Arsenal, sezona başlamadan önce 4 hazırlık maçına çıktı. Bu maçlardan 3 galibiyet 1 beraberlik aldı.
Arsenal 1995-96 kadrosu
1995-96 Sezonu Arsenal formaları;
Sezon içinde genellikle kullanılan ilk 11;
Sezonun değerlendirmesi
Yeni sezona Bruce Rioch yönetiminde başlayan Arsenal, Dennis Bergkamp ve David Platt'i yüksek miktarlar ödeyerek takıma katarak yeni Arsenal için temelleri atmıştı. Futbolu daha kültürlü bir oyun haline getirmek isteyen Rioch, taraftardan da bu konuda onay almıştı ve bu amacında belirli bir düzeye geldi. Bergkamp'ın transferinden sonra göze hoş gelen bir futbol sergileyen Arsenal genel sezonu güzel geçirmişti. Ancak bazı kötü olaylar da yaşanmıştı. FA Cup 3.turunda Sheffield United'a elenen Arsenal için bu bir hüsrandı.
Lige belirsiz bir başlangıç yapan Arsenal ilk 5 haftada 2 galibiyet 3 beraberlik almıştı. Daha sonrasında ise Bergkamp-Wright iş birliğinin başlamasıyla daha fazla galibiyet almaya başlamıştı. Dönem dönem sakatlanan stoperler Tony Adams ve Steven Bould'un yerlerini Martin Keown, Andy Linnighan ve Scott Marshall en iyi şekilde performans göstererek aratmamışlardı. Bu, Arsenal'in başarılı performansındaki en büyük etkenlerden biriydi.
Kilit Oyuncular
Ian Wright: Sezonun en golcü oyuncusu. 15 gol. Bitirici forvet. Gol sevinçleriyle ünlü. Ayrıyetten takımın en çok sarı kart gören oynncusu.
Dennis Bergkamp: Hollandalı yıldızın sezon başında neler yapacağı herkes tarafından merak ediliyordu. Wright ile yaptığı işlerden sonra herkesin beğeni ve takdirini aldı. 11 gol ile ligi tamamladı. Tony Adams: Kaptan. Savunmanın en önemli oyuncusu, kaya gibiydi. David Platt: Sezon başında gelen başka bir oyuncu. Bir ortasaha olarak gole iyi katkı sağladı. 6 gol attı. David Seaman: Kaleci Seaman, Dixon ve Merson ile ligdeki tüm maçlara çıkan isimlerden biri. İngiliz milli takımının kalecisi yine Arsenal adına önemli işler başardı.
Takım Değerlendirmesi
Arsenal 1995-96 sezonunu 17 galibiyet 12 beraberlik ve 9 mağlubiyet ile 5. sırada tamamladı. 38 karşılaşmada karşı filelere 49 gol gönderdi, 32 golü ise kendi kalesinde gördü.
Bruce Rioch'un tüm maçlarda kullandığı isimler David Seaman, Lee Dixon ve Paul Merson olmuştu.
Arsenal'da defans oyuncularının oynadıkları maç sayıları;
Bruce Rioch, Wenger dönemine göre daha fazla rotasyonla kadroyu oluşturuyordu. As mevkisi defans olan Martin Keown'u ortasahada da kullanan Rioch, bekleri aynı tutup stoperdeki sakatlıklarla beraber orada büyük değişikliklere imza atmıştı. Arsenal'da ortasaha oyuncularının oynadıkları maç sayıları;
Kanat oyuncularında pek değişiklik yapmayan Rioch, ortasahanın merkez bölümünde ise birçok rotasyona imza attı. Sezona ortasahada Keown-Platt ikilisiyle başlayan Rioch, daha sonrasında Keown'u stopere çekti. Ortasahada ise Helder, Jensen ikilisini değişmeli oynatarak bu istediği sonuca ulaştı. Arsenal'da forvet oyuncularının oynadıkları maç sayıları;
Bergkamp-Wright ikilisinden istenen verim sezon içerisinde alındı. Bergkamp'ın ve ya Wright'ın olmadığı maçlarda ikinci adam seçeneği Hartson idi. Dickov ve Shaw ise düşünülmeyen ancak zorunluluktan bazı maçlardan oyuna giren isim konumundaydılar.
Arsenal'da gol durumları;
Takımın en golcüsü olan Wright 15 gole imza attı. Onu takip eden isimler ise sezon başında transfer edilen Dennis Bergkamp ve David Platt idi. Geri kalan gol sayıları ise takım haline dağılmış şekildeydi.
2. -- Everton 0-2 Arsenal Platt goal -- Wright goal 3. -- Coventry City 0-0 Arsenal 4. -- Arsenal 1-1 Nottingham Forest Platt goal 5. -- Manchester City 0-1 Arsenal Wright goal 6. -- Arsenal 1-0 West Ham United Wright goal
Sezonu Bergkamp'ın müthiş golüyle kapayan Arsenal, 1996-97 sezonunun ekim ayında takımın başına Arsene Wenger'i getirdi. Wenger görevine hala devam ediyor.
Bilgilendirme: Yeni çıkan yazıları sadece twitter üzerinden duyuruyorum.Yazılarımı takip etmek için yapmanız gereken şey: https://twitter.com/kaanozcinaradresine gelmek. Bundan 10 yıl önce yani 2003-2004 sezonu Premier League şampiyonu Arsene Wenger yönetimindeki Arsenal.. Şampiyonluk hikayesine ve kilit noktalara göz atalım.
2002-2003 sezonunu 2.bitiren Arsenal, 2003-2004 sezonuna Dortmund'tan kaleci Jens Lehmann, Caen'den sol bek Gael Clichy ve Servette'den stoper Philippe Senderos transferleri ile başlamıştı. Kaliteli olan kadrosuna tecrübeli kaleci Lehmann ve 18'lik iki oyuncuyu takıma katmışlardı.
Sezon öncesi hazırlıklarında 9 maça çıkan çıkan Arsenal bu maçlarda 4 galibiyet 4 beraberlik ve 1 mağlubiyet almıştı. Ciddi olarak sayabileceğimiz 3 hazırlık maçından ise 2 galibiyet 1 beraberlik çıkarmıştı. İşte oynadığı hazırlık maçları ;
Arsenal'ın 2003-2004 kadrosu ;
Sezon içinde genellikle kullanılan ilk 11 ;
Takım Değerlendirmesi
Arsenal'ın bu kadrosu 38 maçta hiç mağlup olmadı ve 2003-04 yılında ilk defa Premier League'te bir takım namağlup bir şekilde şampiyon oldu. Bu takımın lakabı ''Invincibles'' yani ''Yenilmezler'' olarak belirlendi.
Arsene Wenger 2003-04 yılında takımından 22 oyuncuyu Premier League maçlarında kullandı. Tüm maçlarda oynayan isim kaleci Jens Lehmann ile forvet Thierry Henry oldu.
Arsenal'da defans oyuncularının oynadıkları maç sayıları ;
Yukarıdaki tabloda da göründüğü gibi bu sene takımın ilk 11'de ki defans oyuncularının Lauren, Toure, Campbell ve Cole olduğunu söyleyebiliriz.
Savunmanın kilit oyuncusu Kolo Toure idi. Lauren olmadığı zamanlarda sağ beke geçer onun yerini Cygan doldururdu. Stoper görevini zaten yapıyordu.
Arsenal'da orta saha oyuncularının oynadıkları maç sayıları ;
Grafiktede gördüğümüz gibi Wenger oldukça net, aynı zamanda da rotasyonun olduğu bir orta saha sistemi yaratmıştı. Bu 6 oyuncuda çok yönlü oyunculardı. Yedek kulübesi güçlüydü, Parlour ve Edu. Pires ve Ljungberg hem kanat hem de orta saha merkez olarak kullanılabiliyorlardı.
Arsenal'da forvet oyuncularının oynadıkları maç sayısı ;
Henry'nin yeri kesindi. Ancak Wenger'in kafasında yanında kim oynayacak soruları dolaşıyordu. İlk haftalarda Wiltord'u deneyen Wenger, daha sonrasında Wiltord'u kesip Bergkamp'ı oynatmaya başladı. O günden sonra sezonun geri kalanını Henry-Bergkamp ikilisi ile geçirdi. Ancak Bergkamp'ın yaşının 34 olması 90 dakika oynamasını engelliyordu çoğu zaman ikinci yarılarda yedek kulübesine geliyordu. Devre arasında takıma Reyes transfer edildi. Reyes hem forvet hem de kanat olarak forma şansı buldu.
Arsenal'da gol durumları
Thierry Henry hiç şüphesiz ki ''Yenilmezler'' takımının en önemli oyuncusuydu ve bunu takımın attığı 73 golün 30'unu atarak gösterdi. Bu 30 sayısı %41'lik bir yüzdeye denk geliyordu.
Yukarıdaki grafikte de gördüğümüz gibi Henry takıma gol atma konusu hakkında baya bir fark atmıştı. En yakın takipçisi Pires'in 14 golü vardı ki bu sayı Henry'den 16 gol daha az. 4 golü aşan Pires ve Henry dışında hiçbir oyuncu bulunmuyor.
Arsenal'da oyuncuların maç başına gol dağılımı ;
Asist dağılımı ;
Gollerde olduğu gibi asistlerde de takıma en büyük katkı yapan oyuncu Henry. Henry, yaptığı 18 asist ile bu konuda da zirveyi aldı. Onu 12 asist yapan Pires ve 10 asist yapan Bergkamp takip etti. Henry-Bergkamp ikilisi takımın %41'lik asist yüzdesini yaptılar. Sol taraf kombinasyonunu ele alırsak Cole-Pires-Henry 3'lüsü %49'luk bir asist yüzdesi yaptılar. Asist sayılarına genel bakış ;
Henry - Bergkamp ikilisi
''Efsaneler'' lakaplı bu iki forvet şampiyonluğun en önemli isimleriydi. Henry savunma arkasına koşularla savunmayı sıkıntıya uğratan, Bergkamp ise topla oynayan ve tecrübesiyle Henry'e destek veren bir oyuncu konumundaydı.
Görüldüğü üzere Bergkamp, Henry'e Henry'de kendisine ve takıma çalışıyordu.
Kilit 'Taraf''
Bu kilit taraf sol taraf. Ashley Cole, Robert Pires ve Thierry Henry üçlüsü.
Bu 3'lü grafikte de görüldüğü gibi takımın asist yönünü üstleniyordu. Takım %51 bu 3'lü ise %49'luk bir asist katkısı yapmıştı.
İşte Ashley Cole'un hücuma verdiği destek ve yaptığı asistler ;
Arsenal böyle bir sezon geçirerek şampiyon olmuştu işte puan durumu ;
Bilgilendirme: Yeni çıkan yazıları sadece twitter üzerinden duyuruyorum.Yazılarımı takip etmek için yapmanız gereken şey: https://twitter.com/kaanozcinaradresine gelmek. 1314 -- İngiltere Kralı II. Edward, kasaba ve şehirlerde hayatın tehdit edildiğini söyleyerek futbol oynanmasını yasakladı. 1660 -- İngiltere Kralı II. Charles'ın başlattığı ''Monk-Onarım'' döneminde futbol yeniden oynanmaya başladı. 1848 -- Cambridge'de Trinity College'de toplanan İngiliz kolejlerinin temsilcileri, futbol oyun kurallarını tespit ettiler. Okullar arası futbol maçları düzenlenmeye başlandı. 1855 -- İngiliz üniversite öğrencileri İsviçre'de ilk futbol gösterilerini yaptılar. 1857 -- İngiltere'de ilk futbol kulübü (Sheffield Club) kuruldu. 1863 -- 26 Ekim'de Londra'da Freemason'un meyhanesinde toplanan 11 kulüp temsilcisi, futbolu Rugby'den ayıran kuralları tespit etti. İngiltere Futbol Federasyonu kuruldu. Modern futbol doğdu. 1870 -- İngiliz Futbol Federasyonu'nun tespit ettiği kurallar Almanya'da da kabul edildi. -- Lizbon'da oturan İngilizler Portekiz'de futbolu yaymaya başladılar. 1871 -- Dünya futbolunun ilk büyük organizasyonu İngiltere Federasyon Kupası başladı. 15 takımın katıldığı ilk Federasyon Kupası'nı Kennington Park'ta Royal Engineers'ı 1-0 mağlup eden Wanderers kazandı. 1872 -- 30 Kasım'da Dünya futbolunun ilk milli maçı Glasgow'da oynandı. İngiltere 0-0 İskoçya. 1875 -- Oxford Üniversitesi futbol takımı, futbolda ilk denizaşırı turneye çıkan ekip oldu, Almanya'ya gitti. Bu turnenin sonunda Alman üniversitelerinde futbol takımları kurulmaya başlandı. -- İngiltere Futbol Federasyonu, üst direğin kullanılmasını kabul etti. Kalenin iki yan direği, üst direkle birleştirildi. 1879 -- İsviçre'nin ilk futbol kulübü olan FC Saint Gall kuruldu. 1881 -- Belçika'nın ilk futbol kulübü olan Antwerp FC kuruldu. 1882 -- 6 Aralık'ta Manchester'da toplanan İngiltere, İskoçya, Galler ve K.İrlanda futbol federasyonlarının temsilcileri, futbol kuralları üzerinde anlaştılar. 1883 -- İngiltere, İskoçya, Galler ve K.İrlanda milli takımları arasında ''Britanya Kupası'' maçları düzenlenmeye başlandı. 1890 -- Selanik ve İzmir'de oturan İngiliz, İtalyan ve Rumların kendi aralarında takım kurarak maçlar düzenlemesiyle Osmanlı İmpatorluğu sınırları içerisinde futbol oynanmaya başlandı. İlk futbol kulübü ''Moda Football Club'' İngilizler tarafından İstanbul'da kuruldu. -- Hakemlerin tarafsızlığı prensibi kabul edildi. Orta ve yan hakemlerin uyacağı kurallar International Board tarafından belirlendi. 1891 -- International Board, penaltı atışını futbol kuralları arasına dahil etti. İngiltere'de düzenlenen kuzey-güney karmaları maçında ilk defa kale ağları kullanıldı. 1893 -- Arjantin Futbol Federasyonu kuruldu. İngiltere'den sonra ilk lig maçları Arjantin'de düzenlenmeye başlandı. 1895 -- Britanya Kadınlar Futbol Kulübü kuruldu. İlk bayanlar arası maç oynandı. 1899 -- Reşat Danyal ve Fuat Hüsnü Kayacan ile arkadaşları tarafından ilk Türk futbol kulübü (Black Stockings Football Club) kuruldu. -- International Board, ceza alanı içinde topa bilerek elle dokunmayı penaltı atışı ile cezalandırdı. Maç süresi 90 dakika olarak belirlendi. Futbol alanının ölçüleri 118,4x91,4 metre oldu. 1901 -- Bütünüyle Türk futbolculardan oluşan (Kadıköy Futbol Kulübü) kuruldu. Ancak Black Stockings'le birlikte Kadıköy Zaptiye Teşkilatı tarafından kapatıldı. --İngiltere'de Tottenham-Sheffield United Federasyon Kupası finalinde 110 bin 802 seyirci yer aldı. 1902 -- Türk futbolcu Fuat Hüsnü Kayacan, Bobby adıyla İngilizler tarafından kurulan Cadıköy(Kadıköy) Football Club takımında oynadı. -- Avrupa Kıtasında ilk milli maç oynandı. Viyana'da Avusturya Macaristan'ı 5-0 yendi. 1903 -- Beşiktaş Kulübü kuruldu. 1904 -- 21 Mayıs'ta Paris'te yapılan toplantıda Fransa, Belçika, Danimarka, Hollanda, İspanya, İsveç ve İsviçre Federasyonları temsilcileri tarafından FIFA(Milletlerarası Futbol Federasyonu) kuruldu. 1905 -- Galatasaray kulübü kuruldu. -- İngiltere Futbol Federasyonu FIFA'ya katıldı. 1906 -- Brezilya'nın Sao Paulo kentinde ilk kıtalararası futbol maçı oynandı. Brezilya 0-6 Güney Afrika 1907 -- Fenerbahçe Kulübü kuruldu. -- International Board ofsayt kuralını belirledi. 1908 -- Londra Olimpiyat oyunlarına futbol da dahil edildi. İngiltere Olimpiyat Şampiyonu oldu. 1909 -- 17 Ocak'ta oynanan maç ile ezeli rekabet başladı. Fenerbahçe 0-2 Galatasaray. -- İlk defa bir Türk takımı Pazar Ligi'nde şampiyon oldu. (Galatasaray) 1911 -- Türkiye'ye ilk defa bir yabancı futbol takımı geldi. Galatasaray 4-2 Kloszvar(Macaristan) -- İlk defa bir Türk takımı yurt dışına özel maç yapmak için çıktı. Romanya'da Bükreş Karması 0-11 Galatasaray -- Galatasaraylı Sabri Mahir, Fransa'nın Olimpique takımında yer alarak yabancı takımlarda oynayan ilk Türk futbolcu oldu. 1919 -- Fenerbahçe futbol takımı, İstanbul işgal kuvvetlerinin ekiplerine karşı aldığı galibiyetlerle milli duyguları canlandırdı. 1923 -- 13 Nisan'da Türkiye Futbol Heyet-i Müttehidesi (Futbol Federasyonu) kuruldu. -- 21 Mayıs'ta Türkiye FIFA üyeliğine kabul edildi. -- 26 Ekim'de Türk Milli Takımı ilk maçını İstanbul'da yaptı. Türkiye 2-2 Romanya. 1924 -- İlk defa bir Türk hakemi (Hamdi Emin Çap) Moskova'da FIFA'nın izniyle bir milletlerarası maç yönetti. Rusya 0-3 Türkiye. -- Paris Olimoiyatlarında Uruguay şampiyon oldu. 1925 -- 25 Kasım'da oynanan Galatasaray-Vefa (20-0) lig maçında Mehmet Leblebi 14 gol atarak rekor kırdı. 1930 -- İlk Dünya Kupası maçları Uruguay'da düzenlendi. Uruguay şampiyon oldu. 1934 -- İtalya'da düzenlenen FIFA Dünya Kupası'nı İtalya kazandı. 1938 -- Fransa'da düzenlenen FIFA Dünya Kupası'nı İtalya kazandı. -- International Board, her maçta kale ağlarının kullanılmasına karar verdi. 1939 -- 9 Eylül'de İstanbul Taksim stadında Türkiye'de ilk gece maçı oynandı. Fenerbahçe 4-2 Beyoğluspor. 1948 -- FIFA tarafından ilk defa Milletlerarası Genç Takımlar Şampiyonası düzenlendi. 1949 -- 4 Mayıs'ta İtalyan Torino takımını taşıyan uçak, Süperga tepelerine çakıldı. Kaza sırasında Torino'nun 18 futbolcusu vefat etti. 1950 -- Brezilya'da düzenlenen FIFA Dünya Kupası'nı Uruguay kazandı. 1951 -- Futbolda profesyonellik kabul edildi. 1953 -- Türkiye genç milli takımı Avrupa üçüncüsü oldu. 1954 -- UEFA kuruldu. -- İsviçre'de düzenlenen Dünya Kupası maçları, ilk defa TV'den yayınlandı. -- Jules Rimet Dünya Kupası'nı Batı Almanya kazandı. 1956 -- Türk takımları Avrupa Kupalarına katılmaya başladılar. -- İspanya'nın Real Madrid takımı ilk Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası'nı kazandı. -- Macaristan milli takımı, Macaristan ihtilali sırasında Sovyet Ordularının ülkeye girişi sonucu dağıldı. Ünlü Macar futbolcuları Avrupa ülkelerine göç ettiler. 1958 -- 7 Şubat'ta İngiliz Manchester United takımını Belgrad'dan İngiltere'ye götüren uçak Münih civarında düştü. Kaza sırasında Manchester United'ın 8 futbolcusu vefat etti. -- International Board, resmi müsabakalarda oyuncu değişikliğini kabul etti. -- UEFA, Avrupa Milletler Kupası'nın düzenlenmesine karar verdi. -- Brezilyalı futbolcu Pele, İsveç'deki Dünya Kupası'nda ilk milletlerarası maçlara çıkıp ün kazandı. Kupayı Brezilya kazandı. 1959 -- İlk defa bir Türk hakemi (Sulhi Garan) FIFA kokartı taktı. -- Türkiye Ligi kuruldu. 1960 -- Avrupa Kupa Galipleri Kupası kuruldu. -- Real Madrid, Eintracht Frankfurt takımını 7-3 yenerek Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası'nı üst üste beşinci defa kazandı. 1962 -- Türkiye UEFA üyeliğine kabul edildi. -- Türkiye Kupası maçları başladı. -- Şili'de düzenlenen FIFA Dünya Kupası'nı Brezilya kazandı. 1966 -- İngiltere'de düzenlenen Dünya Kupası'nı İngiltere kazandı. 1967 -- Türkiye, Milletlerarası Gençler Futbol Turnuvası'nı düzenledi. Rusya, İngiltere'yi 1-0 yenerek şampiyonluğa ulaştı. Türkiye üçüncü oldu. 1968 -- Chorzov'da oynanan maçta Türkiye Polonya'ya 8-0 mağlup oldu. -- Göztepe, Avrupa Fuar Şehirleri Kupasında yarı finale yükseldi. 1970 -- Meksika'da düzenlenen FIFA Dünya Kupası'nı Brezilya kazandı. 1971 -- Atatürk Olimpiyat Stadı İzmir'de düzenlenen 6.Akdeniz Oyunlarıyla hizmete açıldı. 1974 -- FIFA Dünya Kupası'nı ev sahibi Batı Almanya kazandı. 1976 -- Trabzonspor Türkiye ligi şampiyonu oldu ve ilk defa kupayı İstanbul dışına çıkardı. 1978 -- FIFA Dünya Kupası'nı ev sahibi Arjantin kazandı. 1980 -- Türkiye, İzmir'de düzenlenen 1.İslam Oyunları'nda Libya'ya yenilerek ikinci oldu. 1982 -- İspanya'da düzenlenen FIFA Dünya Kupası'nda İtalya, Batı Almanya'yı mağlup ederek 3. defa dünya kupası’nın sahibi oldu. -- Beşiktaş 14 yıl aradan sonra Türkiye Ligi'nin şampiyonu oldu. 1984-- Avrupa Şampiyonası'nı finalde İspanya'yı mağlup eden Fransa kazandı. 1986 -- Meksika'da düzenlenen FIFA Dünya Kupası'nı Arjantin kazandı. Arjantinli Maradona'nın çeyrek finalde İngiltere'ye elle attığı gol ''Tanrının Eli'' olarak yıllarca konuşuldu ve konuşulmaya devam ediliyor. 1987 -- Galatasaray, Türkiye Ligi'nde 14 yıl aradan sonra şampiyon oldu. 1989 -- Galatasaray, Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası'nda yarı finale yükselen ilk Türk takımı oldu. 1990 -- İtalya'da düzenlenen FIFA Dünya Kupası'nı Batı Almanya kazandı. 1994 -- ABD'de düzenlenen FIFA Dünya Kupası'nı Brezilya kazandı. 1996 -- Galatasaray'ın 4 yıl üstüste şampiyon olacağı dönem başladı. 1998 -- Fransa'da düzenlenen FIFA Dünya Kupası'nı Brezilya'yı 3-0 mağlup eden ev sahibi Fransa kazandı. 2000 -- Galatasaray, UEFA Kupası ve Avrupa Süper Kupası'nı kazandı. Bunları kazanan ilk ve tek Türk takımı oldu. 2001 -- İlk defa bir Türk takımı (Galatasaray) Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek finale yükseldi. -- Avustralya, 2002 FIFA Dünya Kupası elemelerinde Amerikan Samoası'nı 31-0 mağlup ederek dünyadaki en farklı maç skorunu elde eden takım olarak rekor kırdı. Ayrıca aynı maçta Avustralyalı futbolcu Archie Thompson 13 gol atarak bir uluslararası maçta en çok gol atan futbolcu ünvanının sahibi oldu. 2002 -- Türk Milli Takımı 48 yıl aradan sonra katıldığı FIFA Dünya Kupası'nda 3. oldu. Bu Dünya Kupası'nı Brezilya kazandı. 2004 -- Middlesbrough, İngiltere Lig Kupası finalinde Bolton Wanderers'i yenerek 128 yıl sonra ilk kupasını aldı. 2005 -- İstanbul'da oynanan Şampiyonlar Ligi finalinde Liverpool, Milan'a karşı ilk yarıda 3-0 mağluptu. Maç sonucu 3-3 bitti. Kupayı penaltılarla kazanan takım Liverpool oldu. 2006 -- Almanya'da düzenlenen FIFA Dünya Kupası'nı İtalya kazandı. 2008 -- Türk Milli Takımı Avrupa Şampiyonası'nda Almanya'ya yenilerek 3. oldu. 2010 -- Bursaspor Türkiye Ligi'nin şampiyonu oldu. Böylece 4 büyüklerden sonra şampiyon olan ilk takım ünvanınında sahibi oldular. 2010 -- Güney Afrika'da düzenlenen FIFA Dünya Kupası'nı finalde Hollanda'yı 1-0 mağlup eden İspanya kazandı. 2012 -- Avrupa Şampiyonası'nı finalde İtalya'yı 4-0 mağlup eden İspanya kazandı. 2013 -- Gelmiş geçmiş en pahalı oyuncu Gallerli Gareth Bale oldu. Bale, Tottenham'dan Real Madrid'e 100 M € karşılığında transfer oldu. -- Manchester United'ı tam tamına 26 yıl boyunca çalıştıran teknik direktör Sir Alex Ferguson futboldan emekli oldu. Kaynak : Ansiklopediler ve çeşitli internet sayfaları
Bilgilendirme: Yeni çıkan yazıları sadece twitter üzerinden duyuruyorum.Yazılarımı takip etmek için yapmanız gereken şey: https://twitter.com/kaanozcinaradresine gelmek. Bundesliga'da 28.hafta sona erdi. 18 takımlık ligde, önceden bu turnuvayı 4 kere kazanmış olan Werder Bremen neden 12. sırada ? Bunda bir yanlışlık, sorun olmalı. Gelin bakalım neymiş Bremen'de ki bu sorun.. 'Golcü' - 'Transfer Planlaması' İşte bunlar incelemenin anahtar kelimeleri. 'Golcü' sorunundan başlayalım. Sezon devre arasına girdiğinde Werder Bremen 17 maçta 22 gol atıp kalesinde 37 gol görmüştü. 17 maç 22 gol epey az bir sayı. Sezonun ilk yarısında takımda bulunan santraforlar Nils Petersen ile Franco Di Santo idi. Belli ki sıkıntı var. Forvet alınması lazım ama teknik heyet 2 ortasaha ismini kadroya kattı. Bu isimler Ludovic Obraniak ve Fin Bartels. 2. yarı başladı. Bremen sezonun ilk yarısını 19 puan ile 11. sırada kapatmıştı. İkinci devrenin ilk maçında 17 haftada 12 mağlubiyet alan Braunschweig'ı konuk ediyordu. Kesin galibiyet gözüyle bakılan bu maçtan Werder Bremen 'gol atamadan' 0-0'lık beraberlikle ayrıldı. Gelelim 19, 20, 21 ve 22. hafta maçlarına. 19.haftada Augsburg deplasmanına giden Bremen buradan 3-1'lik skor ile mağlup ayrıldı. Atılan gol 1 idi ancak bu gol Bremen tarafından atılmamıştı. Bracker kendi filelerini havalandırmıştı. Bu maçta Bremen sadece 4 şut çekti ve bu şutların hiçbirisi isabetli değildi. Augsburg %72 topla oynamıştı. Sıkıntı büyümeye başladı. 20.haftada rakip Dortmund. Taraftarlar Bremen'e inanmış bir mucize bekliyorlardı. Ancak sonuç acı bir mağlubiyet oldu. Dortmund deplasmandan 5-1'lik bir galibiyet ile ayrıldı. Gol attı Bremen ancak bu golü 20 yaşında Türk asıllı olan Levent Ayçiçek dakika 90'da kaydetti. Bu çocuk bu sezon sadece 2 maçta forma giydi, ikisinde de oyuna sonradan girdi. Biri bu maçtı golünü attı. 21.haftada rakip Mönchengladbach. Güçlü bir rakip ancak Bremen bu maçtan 1-1'lik beraberlik ile ayrıldı. Gol dakika 88'de Obraniak'tan geldi.
22.haftada aynı puanda olduğu Frankfurt ile karşılaştı Bremen. Skor yine 0-0. Yine gol atamadı Bremen. Puan alması bile mucizeydi. 3 şut çekti 1'i bile isabetli değildi. Frankfurt 21 şut çekti ancak onlarda golü bulamamıştı. Bu arada bu maçta çift santrafor çıktı Bremen ama yine tutmadı. 5 hafta geçti ve Werder Bremen bu 5 haftada 3 gol attı 9 gol yedi. 3 golden birini de rakip kendi ağlarına göndermişti. 2 gol diyebiliriz. Biri genç Levent'ten diğeri yeni transfer Obraniak'tan. 23, 24, 25, 26, 27 ve 28. hafta maçlarına bakalım. 23. haftada çok kötü günler geçiren Hamburg ile karşılaştılar. Bu maçtan 1-0'lık galibiyetle ayrıldı Bremen. Gol yine bir ortasaha olan Zlatko Junuzovic'ten gelmişti. 24.haftada çok kötü günler geçiren başka bir takım Nürnberg ile karşılaştılar. Bu deplasmandan da 2-0'lık galibiyetle dönen Bremen, arka arkaya 2 maçlık galibiyet serisi yakalamıştı ve bu 2 maçta 3 gol atıp hiç gol yememişti. Bu arada Nürnberg maçında goller Franco Di Santo ve Philipp Bargfrede'den gelmişti.
25.haftada Stuttgart ile karşılaştılar. Bu maçtan 1-1'lik bir sonuç çıktı. Bremen'in tek golü Aaron Hunt'tan geldi. Bremen 23, 24 ve 25. haftalarda nağmalup bir seri yakaladı. 26.haftada bu seri bozuldu ve Bremen, Freiburg'a 3-1 mağlup oldu. Gol Nils Petersen'den geldi. 27.haftada da Wolfsburg'a 3-1 kaybetti Bremen. Tek gol stoper Prodl'dan geldi. 28.hafta yani geçen haftasonuna geldik. Hannover deplasmanı etkili oyunla başladı Bremen. Zieler geçit vermedi. Dakika 90'da Prodl çıktı golü attı maçı takımına 2-1 kazandırdı. Diğer gol Di Santo'dan gelmişti.
İkinci yarının değerlendirmesini yaptık. Puan durumuna göz atalım,
Werder Bremen'de gol sayılarının dağılımı,
Evet, yanlış görmüyorsunuz Bremen'de 28 haftada en çok gol atan oyuncunun sayısı sadece 6..
Werder Bremenli oyuncular 28.haftada dahil olmak üzere 3 kez kırmızı kart gördüler. Franco Di Santo direk kırmızı kart, Felix Kroos ve Santiago Garcia ise ikinci sarıdan kırmızı kart gören isimler oldular. Gelelim transfer planlaması konusuna. Bremen sezon başında santrafor olarak Bayern'den Nils Petersen ve Wigan'dan Franco Di Santo ile anlaşma sağladı. Ancak bu isimler beklenen katkıyı veremediler. Devre arası Bremen'in en azından ortalamanın üstünde bir forvet alması gerekiyordu ancak bunu yapmadılar ve şimdi Ailton'un, Rosenberg'in, Charisteas'ın, Pizarro'nun, Almeida'nın, Klose'nin, Klasnic'in, Sanogo'nun forvet seçenekleri olduğu 2003-2010 yılları arasını mumla arıyorlar..
.jpg)
